zam'ânın esintisi

8 Ekim 2020

vesikalı yarim’e,




insanoğlu, birbirlerinin hayatında ne yaptığına, ne düşündüğüne, ne de hissettiğine değer ver(e)miyor. ilişkiler -günlük ve- yok ediliyor. insanlar bir makine hâline dönüşmüş ve kendilerini öyle böyle bir şekil bir kişiyle değil, herkesle beslemeye çalışıyor ve neredeyse herkesin intihar ettiğini, kendinin depresyonda olduğunu, uyuşturduğunu ve paranoyak olduğunu da biliyoruz. ve bu esnada hatırlayacağımız bir mucize bizi canlandırabiliyor: âşk!

türkan şoray’ın o söylediği gibi, “özel bir film: vesikalı yarim” ve de “vesikalı yarim filmini her izlediğimde boğazıma bir şeyler düğümlenir, bu filmin duygusundan hiç kurtulamam, imkânsız aşkı insanın içine işleyecek şekilde anlatan bu filmi” türkân şoray, “sinemam ve ben” s.118 derken, ne kadar sevdiğimi ve inanılmaz bir âşk hikâyesi bulduğumu size ne kadar anlatsam yetmez. evet, her film eşsiz, çok güzel, çok farklı olabilir, ama benim için bu film çok ayrı bir yerde, kıyaslanmayacak kadar da biraz sûzidil biraz da nihâvend. her karakteri insana işaret veren, herkesin yüreğinde duygular oluşturan inanılmaz bir film. ben, bu filmde aşkın farklılıklarını benimsemeyi öğrendim. bu yüzden türkân şoray’dan (biraz) bahsetmek istiyorum.

türkan şoray (sabiha), her şeyden emin olmak için elinden geleni yapan, aşkın varlığına niyaz eyleyen (hattâ filmin bir sahnesinde izzet günay ‘hâlil’in’ dizinde ağlaması ve bir başka sahnesinde tesbihi onarıp vermesi niyaz gibi niyaz, -ki en çok etklendiğim sahnelerden), çaresiz bir şekilde sokaklar arasında gezerken yüreğini siyah, beyaza doğru bastıran, cesarete sahip, bir mazerete ihtiyacı olmayan, yargılamayan, her zorluğa göğsünü açan, “uykusuz, öyle düşünüp kendimi yiyemem” deyip “başka diyeceğin var mı?” diye soran, bir açıklama dinleyebilen, hâlil’i kaybetmemek için çırpınan, aynı zamanda zor da olsa bile “hoşça kal” diyebilen, yalan söylettirmemeye çalışan, bir kadın.

evet, buradan safa önal’ın ntv röportarjı: “acaba bir başkası türkan hanım’ın yerine sabiha olsaydı aynı sonucu verir miydi, düşünürüm”e cevap: derinden hisseden olursa sabiha’nın yerinde aynı sonucu “kalbimi kıra kıra” bile olsa verebilir(dim).




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.